‘170 ÜLKEDE FAALİYET GÖSTERİYORLAR’ 19.08.2016
“Yurtdışında FETÖ’ye prim verilmemesi gerektiğini belirtiyoruz” diyen TİKA Başkanı Serdar Çam, “Bunların DAEŞ’ten bile daha tehlikeli bir örgüt olduğunu tek tek anlatıyor ve mücadele ediyoruz” diye konuştu.
MİLLİYET GAZETESİ / 19 Ağustos 2016 / Söyleşi: Abdullah KARAKUŞ
http://m.milliyet.com.tr/yazarlar/abdullah-karakus/-170-ulkede-faaliyet--gosteriyorlar--2297467/
Dünyanın 150 ülkesinde 53 ofisiyle yardım ve kalkınma faaliyetleri gösteren Başbakanlık’a bağlı Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA)’nın Başkanı Serdar Çam ile FETÖ’nün yurtdışındaki yapılanmasını ve yurtdışı desteğini konuştuk.
Çam makamında ağırladığı Milliyet’in sorularını şöyle yanıtladı:
Yurtdışında FETÖ’ye karşı neler yapıyorsunuz?
Bu örgütün ne kadar tehlikeli olduğunu 2013 Aralık ayından itibaren ofislerimizde muhataplarımıza anlatmaya başladık. 150 ülkede faaliyet yapıyoruz. 53 ofisimiz var. Görüşmelerimizde bu FETÖ’nün bulundukları ülkelere nasıl nüfuz ettiklerini Türkiye modeli açısından örnekleriyle anlatıyoruz. Yani okul açmaları, güzel şirin gözükerek bazı yardım faaliyetleri yapmalarını, kurban kesimleri ve yardımlarının gerçek yüzünü anlatıyoruz. ‘Kimse yok mu’ aracılığıyla üç kuruşluk yardım yapıp, binlerce dolarlık yardım yapmış gibi görüntü veren, aldatan, okulları aracılığıyla üst düzey bürokratların, siyasetçilerin çocuklarını kontrol altına alan, birtakım menfaat ilişikleri kurarak arazilerin tahsisi gibi siyasete nüfuz eden yapıyı gösteriyoruz. Bunlara prim verilmemesi gerektiğini, okulların da bir an önce kapatılması veya el değiştirilmesi gerektiği konusunda telkinlerde bulunuyoruz. Her gördüğümüz muhataba, bakan, başbakan, cumhurbaşkanlarına bunları anlatıyoruz. Balkanlarda bunların internet siteleri, sosyal medya siteleri, sürekli devletimize yöneticilerimize iftira atıyorlar. Bunlarla mücadele ediyoruz.
‘Merkez Kırgızistan’
Kaç ülkede FETÖ’nün faaliyetleri var?
Bunlar Pensilvanya merkezli desteklenen bir yapı. Pensilvanya ’nın bulunduğu ülkede çok etkinler. Belli yerlerde balon, şişirme, üfürük yapı. Hızlı şekilde söndüler oralarda. Önce kıyıya köşeye çekildiler. Pek çoğu 300-500 dolarlık ücretlerle insanları çalıştırıyor, adeta köleleştiriyorlar. Çünkü bunların en iyi yaptığı uygulama insanların beyinlerini sökmek, yalanlarla onlara hükmetmek. Beyinlerini Pensilvanya ’ya bırakıyorlar, sonra kölelik sistemi yapıyorlar. Karın tokluğu, sözde dava misyon gibi konularda çalıştırıyorlar. Afrika ve Asya başta olmak üzere her yerde bir okul kurmuşlar. 170 dolayında ülkede faaliyet gösteriyorlar. Biz her ülkeye tek tek gerçek yüzlerini anlatıyoruz. Ama giderek sayıları azalıyor. Her yere cemaat mantığı ile gitmişler. Oralara serpiştirmişler. Yavaş yavaş tohumu atmışlar, nasıl bunu Türkiye’de 40 sene önce yapmışlarsa. Oraya da atmışlar tohumu bugün olmazsa sonra. Türkiye’de olduğu gibi bunu başka ülkelerde de görmeye başladık. Bunlardan birisi Kırgızistan. Orta Asya’da Kırgızistan bunların merkezi. Balkanlarda bir iki ülkede daha güçlüler. Balkanlarda Kosova ve Arnavutluk da etkinler. Özbekistan’da yoklar. Özbekistan bunların ne mal olduğunu erken görüp okullarını kapattı. Yine de olabilir oralarda da. Sinsi gidiyorlar.
‘Dernekleri var’
Avrupa’da varlar mı, nasıl çalışıyorlar?
Soydaşımızın olduğu her yerde etkinlikleri var. Avrupa’da Türkiye’nin milli ve manevi alanlarını koruyan yapılar da var. Belli noktalarda etkinlikleri var. Dernek ve vakıfları var. Batı dünyasında Türkiye’yi rahatsız edecek her türlü örgüt ve kuruluş orada yaşatılmakta. Zamanı gelince kullanılabilir diye pek çok illegal örgüt orda olabiliyor. PKK, ASALA örneğinde olduğu gibi. Tarih boyunca unutmamamız gereken şey, nerede illegal yapılanma varsa bu olay sadece o ülkeyle alakalı değil, uluslararası boyutuyla desteklenmesi ve Türkiye’nin zarara uğratılmasına dönük bir oluşumun parçası olduğunu yaşayarak öğrenmiş durumdayız.
‘ABD’de özel çalışmışlar’
ABD’ye yönelik özel çalışmanız oldu mu?
ABD yardım kuruluşu başkanına da mektup gönderdik. Muadil kuruluşumuz olan dünyanın en büyük yardım kuruluşlarından biri. Bunun gibi 60 ülkenin kalkınma ve yardım kuruluşlarına mektup gönderdik. BM, UNDP gibi kuruluşlara. Durumun vahametini anlattık. Örgütün tehlikeli olduğunu, yardım yapıyor gibi gözükerek devlete nüfuz ettiklerini, tehdit olduklarını, Türkiye’de bu örgüt nedeniyle şehitlerimiz olduğunu, parlamentonun bombalandığını, halka katliam yaptıklarını, DAEŞ’ten bile daha tehlikeli bir örgüt olduklarını anlattık. ABD’de özel çalışmışlar. Eğitim merkezlerine, dünyanın her yerinden oraya giden zeki insanları yerleştirmişler. Orası bir bakıma istasyon olmuş. Özellikle son yıllarda bakıldığında, uzun süre bunlarla temas kurmuş kişilerin bunların etkisine girdiğini, imkânlarından yararlandığını görüyoruz. Pek çok noktada network sistemini kuruyorlar, evlilikler oluşturuyorlar, eş bulma törenlerini yürütüyorlar, okulların işletmesini kuruyorlar. Buradan kazanılan kaynaklarla, toplanılan paraları oraya aktarıyorlar. O kanalın bulunması lazım mutlaka, bir kara para transfer sistemlerine bakmak lazım. Bu kadar paranın oraya transferi nasıl aktarılıyor bunlar araştırılacaktır. Lise ve üniversiteyi orada parayla ele geçirmişler. Parayla orada belli noktaları ele geçirmişler.
‘Afrika’da güçlüler’
İslam ülkelerinde nasıllar?
Etkin oldukları ülkeler var. Pakistan ve Afganistan var. Pakistan açıklama yaptı bunların okulların kapatılacağını söyledi. Milli geliri düşük olan, misyoner teşkilatların girdiği her alana girmişler. Afrika’daki pek çok Müslüman ülkeye nüfuz etmişler. Ekonomik geliri düştükçe nüfuz etmişler. Suudi Arabistan ve İran’da yok. Oralarda STK faaliyetleri sınırlı olduğu için.
Afrika’da güçlüler, nasıl zayıflatılacak orada?
Afrika’da birkaç ülkede yoklar. Eritre’de yoklar. Sıkı kontrol mekanizmasının olduğu yerde yoklar. Etiyopya’da güçlüler. Somali’de bile varlar. Melek görünümlü şeytan oldukları için, melek maskesi takıp ‘Kimse Yok mu’ derneği ile okulları ile oraya gidiyorlar. Sahtekârlık üzerine kurulmuş bir şeyleri var, ahlaksızlığa dönük bir yapı var. Bürokrat ve siyasetçisini de etkileyecek mekanizmalarını kuruyorlar. Belli ülkeleri ikna edemiyorsunuz. Neden? Adam oraya iyice nüfuz etmiş. 20-30 okul açmış, geniş bir rant mekanizması kurmuş, kaynaklar oluşturmuş. Ama biz aynısını sizde de yaparlar diyoruz, uyarıyoruz.
‘Telefonlar hiç susmadı’
15 Temmuz sonrası size yurtdışından gelen mesajlar nasıl?
Her coğrafyadan telefonlar aldık. Mesajlarımız hiç susmadı. Sürekli üzgünüz diyenler oldu. Dualarını aldık, sabır dileklerini aldık. Mali’nin parlamentosunu yapıyoruz biz. İnşallah Cumhurbaşkanımız açacak. Afrika’da başka bir ülkenin de parlamentosunu yaptık. Bitirmeye yakın parlamentoyu bastılar, yaktılar. O zaman ‘yazık bu ülkelerin gelişmesi lazım’ dedik. Parlamentolarını yakıyorlar falan diye onlara üzülmüştük. Şimdi başımıza geldi. Dünyanın en kıdemli ve başarılı çalışmalarını yapan, marka değeri yükselmiş bir ülkeyken, yardımlarda dünyada en cömert ülke olmuş ülkenin uçakları kendi parlamentosunu bombalıyor. Başımızı dik tutmaya çalışıyoruz. Yurtdışına gittiğimiz zaman bunun izahatını gerçekten yapmakta zorlanacağız. Bu kadar ilkel bu kadar alçak insanların barınabildiği bir ülkede yaşıyormuşuz. Bunların onun için hızlı bir şekilde temizlenmesi ve kaldığımız noktadan yürüyüşümüze devam etmemiz çok önemli.