'EKONOMİDE 16'NCI YARDIMDA BİRİNCİYİZ' 20.01.2015

TİKA Başkanı Serdar Çam, Türkiye’nin dünyanın 16. büyük ekonomisi, milli gelirine göre insani yardımlarda ise birinci sırada olduğunu söyledi, “Bazı devletlerin bu durumu dikkatli okuması gerekir” dedi.

AL JAZEERA TÜRK / 20 Ocak 2015 / Söyleşi: Erman YÜKSEL

http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/ekonomide-16nci-yardimda-birinciyiz

TİKA Başkanı Serdar Çam, Al Jazeera'ye insani yardım alanındaki faaliyetlerini anlattı.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) dünyanın farklı ülkelerinde kültürel varlıklarla ilgili restorasyon, dönüşüm ve kalkınma yatırımları faaliyetleri yürütüyor.

Kuruluş, bu faaliyetlerin yanı sıra acil durumlarda insani yardım için de devreye giriyor.

TİKA Başkanı Serdar Çam, kuruluşun Lübnan’da Suriyeli sığınmacılara yönelik yardım faaliyetleri ve Türkiye’nin yurtdışındaki insani yardım çalışmalarıyla ilgili Beyrut’ta Al Jazeera Türk’e konuştu.

TİKA’nın faaliyet alanlarından biri de Türkiye’nin farklı ülkelerde gerçekleştirdiği dış yardımların verilerinin toplanması.

Çam’ın paylaştığı verilere göre Türkiye’nin dış yardımlarının toplamı sivil toplum örgütlerinin de katkısıyla beraber geçtiğimiz yıl 4,5 milyar dolara ulaştı.

Türkiye’nin ‘milli gelirine oranla yaptığı acil insani yardımlarda’ dünyada birinci olduğunu ifade eden TİKA Başkanı, geçtiğimiz yıl 1,5 milyar dolarlık acil insani yardımda bulunan Türkiye’nin bu alanda ABD ve İngiltere’den sonra da dünyada üçüncü sırada yer aldığını vurguladı.

‘Türkiye’nin liderliği anlamlı’

Çam, ‘Bu rakamlar bir yandan elbette gurur verici ancak diğer yandan bakıldığında dikkatli incelenmesi gereken bir durum. Bu kadar büyük devletin arasında Türkiye’nin birinci olması anlamlı. Bu dikkate değer bir nokta. Türkiye dünyanın 16. büyük ekonomisi ancak insani yardımlarda birinci sırada. Bunu bazı devletlerin biraz daha farklı ve dikkatli şekilde okuması gerekir” ifadelerini kullandı.

Din dil ve ırk ayrımı yapmadan her coğrafyaya mümkün olduğunca ulaşmaya çalıştıklarını söyleyen Çam, ‘Ancak elbette önceliğimiz yakın coğrafya’ şeklinde konuştu.

Suriyeli sığınmacılar meselesinin  Türkiye açısından maddi bir mesele olmadığını söyleyen Çam, “Bu meselenin elbette bir ekonomik yükü var, ancak bu konuya manevi hassasiyetle bakmak gerekiyor. Türkiye’de halkın bu konudaki hassasiyeti üst düzeydedir” dedi:

“Gelişmiş ülkelerde yaşanan hadiseler büyük ses getirirken milyonlarca insanı yerinden eden böylesi bir durumda, bu yükün paylaşılmaması, destek olunmaması korkunç bir şey. Bunun Türkiye’nin ilerleyişini, yükselişini yavaşlatan ekonomik bir bedeli elbette vardır, ekonomistler bunu inceleyecektir ancak sonuçta biz paylaşmanın, vermenin fakirleştirmeyeceğini düşünen bir gelenekten geliyoruz.”

‘Uluslararası kuruluşlar zayıfladı’

Başta BM olmak üzere uluslararası kuruluşların insani yardımlarla ilgili bütçe imkanlarının azaldığını söyleyen Çam, bu kuruluşların meselelerde dengeleri gözeterek nötr kalmaya çalışmasının da durumu kötüleştirdiğini öne sürdü:

“Uluslararası kuruluşların meselelere insani değil siyasi açıdan yaklaştığını görüyoruz. Bu teşkilatların kriz ve çatışma noktalarında atıl kalması gelecek için de büyük bir risk ve tehdide işaret ediyor. Burada meselelere duyarsız bir şekilde yaklaşıldığını da görüyoruz”

‘Ufak analiz lüksümüz yok’

TİKA Başkanı, Türkiye’de sayıları 2 milyona yaklaşan Suriyeli sığınmacıların durumuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Kapı komşumuz ve akrabalık ilişkilerimizin olduğu Suriye’de halkın üzerine tenekelerle bomba atılırken, şehirler dümdüz edilirken ufak çapta analizler yapma lüksümüz yok. Kobani’den Türkiye’ye iki gecede 200 bin kişi geçti. Diğer ülkelere baktığınızda bu kadar hızlı bir sınır geçişi göremezsiniz. Biz 5 bin 10 bin kişinin bir gecede sağlıklı bir şekilde geçmesini başarı olarak görürken sayı buralara geldi. Türkiye bu durumu da kaldırmayı başardı ve başarmak zorundadır. Ahlaki açıdan bunu yapmak durumundadır. Elbette kolay bir süreç değil, ekonomik sorunların yanında şehirlerin demografik yapısıyla ilgili değişimler da söz konusu ancak Türkiye bütün bu sorunları aşabilecek güçte ve bu kapasiteye sahip."

Suriyeli sığınmacıların Türkiye’ye gelişinin uzun vadede halkların entegrasyonuyla, yeni ortaklıklarla ilgili fırsatlar da yaratabileceğini söyleyen Çam, “Ancak kısa vadede yapılması gereken ortada insani bir kriz olduğunu görmek ve buna göre adım atmaktır. Bu krizin çözülmesi için tüm dünyanın çalışması lazım. Şu an itibariyle bu krizin hızlı bir şekilde stabil bir noktaya getirilmesi gerekiyor” dedi.